ZENONOPOLIS VE RUSUMBLADA
Ermenek’te altısı bulunan ünlü Dekapolis’in kentlerinden olan Zenonopolis, adını Bizans İmparatoru Ermenekli Zenon’dan alıyor. Bilindiği gibi bu on kent sıralaması MS 6. yüzyıldaki tarihçi Hierokles’e ait ve Roma Dönemi’ndeki eski adı o kayıtlarda yok. Dolayısıyla Romalılar buralara hâkim olduklarında kentlere yeni adlar vermişlerse de bazı kentlerin adı eskisi gibi kalmış olmalı. Buradan yola çıkarak, Zenonopolis kentinin eski adının Rusumblada92 olduğu ve Zenon’a kadar bu şekilde kaldığı saptanıyor. Rusumblada adını değiştirmek de, memleketinden çıkıp Bizans tahtına oturan Zenon’a kısmet oluyor…
ERMENEKLİ ZENON (TARASIKODISSA) BİZANS’IN BAŞINA GEÇİYOR
5. yüzyılın sonlarına doğru Konstantinapol’deki tahta bir Ermeneklinin (Isaura) çıkması dikkat çeken bir tarihsel bir gerçeklik. 19. yüzyıl sonu kaynakları Zenon’dan söz ederken “Bu kadar uzun süre doğunun imparatorluğunda tiranlık etmiş ve imparatorluğun batısını yok etmiş barbar generallerin iktidarı, Isauria dağlılar (Sarp Kilikyalılar) tarafından ele geçirildi ve bir Isaurialı şef Doğu İmparatorluğu üzerinde neredeyse bir yabancı olarak hüküm sürdü.” olarak yorumlanıyor.93
Tabii o zamanlar Zenon daha tahta geçer geçmez zorlu bir mücadeleye başlıyor ve Konstantinapol aristokrasisi tarafından “dağlı” olarak ciddi muhalefet görüyor.94
O dönemde “dağlılar” diye sözü geçen Sarp Kilikyalıların, yine ovalık alanlara saldırılar düzenleyip çevreyi yağmaladıkları belirtiyor ve bağımsız karakterlerinin öteden beri onların “barbarlar” olarak yorumlanmasına neden olduğu yazılıyor.
Sarp Kilikyalı Zenon’un bir Roma generali unvanını elde etmesi, arkasında savaşçı “sarp” adamlarının bulunmasına bağlı olmalı. Bizans İmparatoru Leo, Roma’nın Germen kabilelerinin başında ordu komutanı olarak bulunan ve Doğu Roma imparatorlarını etkisi altına alan Aspar’a karşı savaşırken Rusumbladalı Tarasikodissa’dan yardım görüyor.95 Rusumbladalı Tarasikodissa, böylece general oluyor ve Doğu Roma’nın prensesiyle, yani Leo’nun kızı Ariadne’yle evleniyor. Daha önce kızını Aspar’ın oğluyla evlendirme sözü veren Leo, Isauralı (Sarp Kilikyalı) Tarasikodissa’ya güvenip bu sözünü de bozmuş oluyor.
Tarasikodissa, işte bu gelişmeden sonra adını değiştirerek Zenon adını alıyor. Leo’nun kızının Zenon’dan olan çocuklarına yine Leo adı veriliyor. İmparator Leo ölünce yerine Zenon’un oğlu II. Leo MS 474’te tahta geçiyor. Ancak kısa bir süre sonra Zenon’un oğlu hastalanıp ölünce bu kez tahta babası, yani Sarp Kilikyalı Zenon geçiyor.
Sarp Kilikyalı, yani bugünkü Ermenekli birinin Konstantinapolis’te, yani bugünkü İstanbul’da tüm Bizans’ın başına geçmesi imparatorlukta beklendiği şekilde büyük bir olay yaratıyor. Zenon Leo’nun dul eşi Verina’nın komplosunun içine düşüyor ve tahttan uzaklaşıp İmparatorluğu 9 Ocak 475’te terk etmek zorunda kalıyor…
Konstantinapol’de bulunan ve İmparatorluktaki bu iç karışıklıktan faydalanan Gotlar tarafından destek gören komplocular, başkenti ele geçirerek kentteki tüm İsaurialıları (Sarp Kilikyalıları) kılıçtan geçiriyorlar.
SARP KİLİKYALILAR
GERİ DÖNÜYOR!
Tüm bunların yanı sıra Zenon’un bu sürgünü, tabii ki herhangi Bizanslı soylu aile fertlerinin sürgünleri gibi olmadı. Isauria’da hâlâ bir şefti ve kaçtığı dağların girdisini çıktısını ancak Zenon biliyordu. Zenon Sarp Kilikya’da kuşatma altına alınmış ancak yakalanamamıştı. Zenon, sürgününe rağmen hâlâ elinde bulunan gücü mükemmel bir şekilde kullandı ve Ağustos 476’da yeniden Konstantinapol’e giderek tahtı ele geçirdi.
Sürgün etme sırası artık Zenon’daydı. Zenon, kendisine komplo kuran Leo’nun dul eşi İmparatoriçe Verina’yı Sarp Kilikya’daki Dalisandos’a sürdü. Dalisandos’un bugün tam olarak Sarp Kilikya’da nerede olduğu saptanmamış. Ancak her durumda Zenon’un kentine yakın bir yerlerde, kolayca kontrol edilebilecek bir yerde olması kuvvetle muhtemel.
PAPIRIUS, ZENON’UN HAZİNESİNİ SAKLADIĞI YER
İmparatoriçe Verina, Dalisandos’tan sonra ünlü hırsız kalesi Papurius’a kapatıldı.96 Kale, Papirius adındaki bir adamın eviydi. Aynı kalenin adı Zenon’un hazinesini sakladığı yer olarak da geçiyor. Çok daha sonra yine Zenon’u tahttan indirmek üzere yapılan bir saldırıda Papirius Kalesi de ele geçirildi. Zenon’un kaçtığı sırada burasını hazine evi olarak kullandığı bilindiğinden, saldırı sırasında ne var ne yoksa hepsi alındı.97 Ancak zaten ayaklanan Sarp Kilikyalıların elinde bulunan kalenin o kadar da kolay ele geçmeyeceği anlaşılmaktaydı.98
Zenon yeniden tahta geçtikten sonra MS 491’de dizanteri ya da epilepsiden ölünceye dek Bizans İmparatoru olarak kaldı.
HENOTIKON:
BİRLİK GENELGESİ
Zenon 482’de Ortodoks Hristiyanlarla Monofisitler arasındaki teolojik çatışmaları önlemek ve Hristiyan birliğini sağlamak üzere bir genelge yayımladı. Henotikon adıyla anılan genelge, Mısır’daki fraksiyonlara hitaben yazılmıştı. Genelgedeki doktrinler, İznik Konsil kararlarını son ve birleştirici olarak kabul edilmesini önerdi. Buna göre İsa’nın “Tanrı’nın oğlu olduğu ve tek bir yapı”ya sahip olduğu belirtildi. İsa’nın doğasının tek olduğu inancını yeniden onaylayıp tartışmalara son veriyordu. Dolayısıyla İsa’nın ikili yapısı tartışmalarını yapan Kadıköy Konsili’nin üzerine bu belgeyle bir çizik atılmış ve Hristiyan inancının birliği yeniden sağlanıp ülkedeki çatışmalar durdurulmuştu.
HRİSTİYANLIK VE ZENONOPOLIS
20. yüzyıl başlarında Zenonopolis kentinin bulunduğu bölgeden götürülen ve bugün Polonya’da bulunan Hristiyan şehidi Aziz Sokrates’in adının geçtiği yazıtın olasılıkla bu kilisenin bulunduğu yerden götürülmüş olduğu ve dolayısıyla da kilisenin Aziz Sokrates’e adanmış olabileceği öngörülüyor.102 Yazıtta kiliseye gelen su sisteminin onarıldığı belirtiliyor. Kilise yakınındaki bahçelerin hemen ardında bir kaynak bulunuyor ve ayrıca kilise kalıntılarının arasında hâlâ taş oluk denebilecek parçalar bulunuyor.
Turgut Saner başkanlığında 2008-2009 yıllarında yapılan Aziz Sokrates Kilisesi çalışmaları, bölgede yapılmış en kapsamlı çalışmalardan. Kilise, Büyükkarapınar Köyü’nün tepesinde kısmen kayalık bir doğaya sahip. Kiliseye Uğurlu Köristanı yolu üzerindeki bir sapaktan hafif bir tırmanmayla kolayca ulaşmak mümkün. Kazılarda, yapının güneydoğusunda kayaya oyulma bir mezar, güneyinde kayaya oyulmuş büyük bir mekân gözleniyor.
Bugün Polonya’da bulunan yazıtın tarihi 488 ve kilisenin de yapım tekniği, mimari dekorasyonu da aynı yüzyıla işaret ediyor.103 Böylece 5. yüzyıla ait olduğu saptanan kilisenin söz konusu yazıttaki Aziz Sokrates’e adanmış olduğu varsayılıyor. İmparator Zenon’un 471 ve 491 tarihleri arasında tahtta bulunduğu düşünüldüğünde, bu sırada doğduğu köydeki bir kilisenin yapımına ya da en azından su yolunun onarımına destek olmuş olmalı…