Ulu Cami
Eski Ermenek’te bütün şehre ve göle hâkim bir yerde konumlanan özel bir yapı, Ulu Cami. Karamanoğullarının en güzel camilerinden ve erken dönemde yapılmış olması nedeniyle Karamanoğulları mimarisi açısından büyük bir önem taşıyor. Karamanoğlu Mahmud Bey’in 1302-03 tarihlerinde yaptırdığı camide anıtsal bir son cemaat yeri bulunuyor.125
Ulu Cami’nin “son cemaat yeri”nin kurgulandığı Anadolu’daki ilk cami olduğu belirtiliyor.126 Ulu Cami’de son cemaat yeri batı yönünde ve neflere dikey düşüyor; yani Osmanlı camilerindeki gibi kıble duvarına paralel değil. Yine Ermenek’teki Sipas Camisi ve Akça Mescit’in son cemaat yerleri aynı konumdadır.
Suut Kemal Yetkin, bunların ürkek son cemaat yeri denemeleri olduğunu belirterek daha sonra Osmanoğulları dâhil diğer beylikler tarafından izlenerek camilerin ayrılmaz bir mimari ögesi olacağı görüşünde.127
Son cemaat yerinde harime açılan kapının orijinal ahşap kanatları üzerinde sülüs hat yazısıyla yazılan 1302-1303 tarihli kitabede Karamanoğlu Mahmut Bey tarafından yaptırıldığı yazıyor.128 Aynı kapının iç yüzündeki kemerin üzerinde son cemaat yerinin Hacı Seydi Ali tarafından 1543’te tamamlandığı belirtiliyor.129 Caminin moloz taş örgüsü Karamanoğulları döneminden kalma ve son cemaat yerinin kesme taş örgüsü daha sonra eklenmiş ya da tamir ettirilmiş görünüyor.
Caminin mihrap önü kubbesi piramit külahlıdır ve Anadolu Selçuklu geleneğine uyuyor.130 Caminin içindeki mihrap duvarına paralel sahınlardan biri ahşap mahfelle bütünleşmiş.131 Yamaca yaslanmış olan kuzey tarafı dışında cepheleri pencereli ve özellikle mihrap duvarındaki pencereleri bütün Ermenek manzarasına hâkim.